ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin’in ABD şirketlerine yaptığı baskını casusluk suçlamasıyla eleştirerek, bunun mütekabiliyet ilkesine uygun olmadığını söyledi.
Blinken, İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares ile Washington’a geldikten sonra İspanyol bakanla bir basın toplantısı düzenledi.
Bakan Blinken, mevkidaşı ile Orta ve Güney Amerika’daki göç dalgası, Ukrayna’ya verilen destek, LGBT hakları ve Kuzey Afrika’daki gelişmeler gibi birçok konuyu görüştüklerini söyledi.
Çin’in başta Capvision danışmanlık firması olmak üzere birçok ABD şirketine casusluk suçlamasıyla baskın düzenlemesini eleştiren Blinken, “Dolayısıyla, genel olarak birçok müttefik ve ortak tarafından da paylaşılan endişemiz, Çin’deki bazı işletmelerimize yönelik muamelenin karşılıklı olmasıdır. Çin şirketlerinin dünyadaki muamelesiyle karşılaştırıldığında, öyle değil.” söz konusu.
Çin ile bu konuyu görüştüklerini belirten Blinken, Pekin’in şirketlere yönelik aldığı önlemlerin yabancı firmaları ülkeye çekme çabalarını olumsuz etkileyeceği uyarısında bulundu.
İspanyol Bakan: Çin, küresel zorluklar için son derece önemli bir ülke
Bir gazetecinin, Çin Dışişleri Bakanı’nın Avrupa gezisi sırasında Rusya’ya ekipman tedarik eden Çinli şirketlere yaptırım uygulaması halinde Avrupa Birliği’ne (AB) misilleme yapmakla tehdit ettiğini hatırlatarak, “Çin’in AB’ye misilleme yapma riskine rağmen AB, Çinli şirketleri cezalandırmalı mı? ” sorusuna Bakan Albares, “Çin, demografik ağırlığı, askeri kabiliyeti ve ekonomik gücü nedeniyle iklim değişikliği gibi küresel sorunlar için çok önemli bir ülke ve Rusya ve Vladimir Putin üzerindeki etkisini bir an önce barışı sağlamak için kullanıyor. Ukrayna savaşında.” cevabı verdi.
Ukrayna savaşının sadece bir Avrupa savaşı olmadığını, Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmasının temel ilkelerine yönelik bir saldırı olduğunu savunan Albares, “Çin aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi. Bu nedenle çalışıyoruz. Çin ile bu saikle.” söz konusu
